1.
Çocukluğunuzun kurban bayramı kahramanı kimdi?
Kurbanı kim kesiyorsa oydu. Kurban kesmek o
kadar inanılmaz bir olaydı ki benim gözümde… Kurban kesen kasap, bir kahraman
gibi görünürdü bana.
2. Kurban
bayramları hayatınızda kimlerin, nasıl unutulmaz izler bırakmasına vesile oldu?
Her kurban bayramında rahmetli babam, “Bu bayram
tembellik bayramı değildir, çalışma bayramıdır. Haydi gidelim kurban kesme
alanına” derdi. Bunu unutamam. Çocukluğumun kurban bayramında megafonlu
arabayla kurban derisi toplamışlığım bile vardır. Hey gidi hey.
3. Bayram
ziyaretlerindeki sosyal ilişkilerinizi nasıl tanımlarsınız; gözlemci mi, aktif
katılımcı mı?
Kesinlikle gözlemciyimdir. Akrabaların kendi
aralarında yaptıkları konuşmalara kulak veririm. Arada ihtilaflı konuları
gündeme getirerek polemik çıkarırım. Sonra da tartışmaları keyifle izlerim.
4. Sizin kurban
bayramı hikâyenizi güzel kılan en özel şey nedir?
Geç bayram kahvaltısı. Benim kurban bayramımı
muhteşem kılan en güzel ortam bu kahvaltılardır.
5. Geriye
dönüp baktığınızda, kurban bayramlarında sizi en çok mutlu eden anılar
nelerdir?
Bayram namazına heyecanla gitmek. Aileyle
birlikte vakit geçirmek. Akrabaları ziyaret etmek.
6. Yoğun
temponuzda zihninizi ve ruhunuzu nasıl dinlendirir, kendinizi nasıl
iyileştirirsiniz?
Üç şeyle: Kitap okuyarak… Yürüyüş yaparak… Film
izleyerek.
7. Hayat
hikâyenizi diğerlerinden farklı ve güzel kılan temel unsur nedir?
Yalnız kalmaktan korkmamak, yalnız kalmayı
sevebilmek, yalnız kalmaktan mutlu olmak.
8. Bir
bayram dileğiniz var mı?
Bayram kutlamalarımızı nostaljiden uzak tutmayı
başarsak keşke. Bugünün bayramlarını canlandırsak. Yepyeni ve güzel kutlama
formatları bulsak. Böylece “Ah nerede eski bayramlar!” demekten vazgeçsek.
Bu
kelimelerin sizde uyandırdığı ilk çağrışım…
* Anne: Annemin “Herkes kendini kurtarır,
olan sana olur” nasihati.
* Ölüm: Her nefis tadacaktır, kaçınılmaz.
* Vefa: Benim en büyük eksiğim.
* Memleket: Severiz.
* Kurban: Hayvan severim ama kurban bayramını da
severim.
* Paradoks: Çelişki, çelişkiyle olgunlaşır
insan.
* Sükût: Nuri Pakdil’in uzun süre başarabildiği
şey.
* Kudüs: Derin yara.