Çocukluğunuzdaki bayramlardan ve size
hissettirdiklerinden biraz bahseder misiniz?
En kıymetli çocukluk bayramlarım,
Almanya’daki yıllardaydı. O zamanlar birbirine daha bağlı ilişkiler vardı,
bayramlar daha keyifli kutlanıyordu. Almanya’nın neresinde olursa olsun
akrabalar muhakkak birbirini ziyaret ederdi.
Kalabalığı çok severdim. Hediyeleri
çok severdim bir çocuk olarak. En hoşuma giden şey büyüklerin arasında oturup
onların muhabbetlerini dinlemekti. Bayramda, evde o mutluluğu, heyecanı
kalabalığın içinde hissetmek çok güzeldi.
Tekrar o günlere dönseydiniz bayramı
nasıl geçirirdiniz?
Aynı şekilde geçirirdim. Babamın
yanından ayrılmazdım. Onların muhabbetlerine bayılırdım, babamı izlemeye
bayılırdım. Babamla birlikte -kendisini ebedi aleme yolculadığımız için
özlemini duyuyoruz- olmayı isterdim.
Çocukluğunuzda kimin bayram sofrasında
ağırlanmak isterdiniz? Şimdi kimi özel olarak sofranızda ağırlamak istersiniz?
Ailemin dışında bir yerde olmak gibi
bir hayalim, düşüncem olmadı. Bayramda sofrasında olmak istediklerim ve
soframda ağırlamak istediklerim en yakınım olan insanlardır. Yakın dostlarım
olabilir. Ama bayramlar ailelerle, akrabalarla daha özel oluyor. Yani bayramı
bayram yapan akraba ilişkileri, akrabaların bir araya gelmesi diyebilirim.
Vazgeçemediğiniz bir bayram
alışkanlığınız var mı?
Babamdan kalma hatıra bir pikap var.
Her bayram sabahı kalktığımızda Neşe Karaböcek’ten “Duydum ki Unutmuşsun”
eserini pikaptan keyifle dinliyoruz.
Eski bayramlar söylemi hep dile
getirilir. Neydi o eski bayramların özellikleri?
Eskiden bugünkü dağınık ilişkiler
yoktu. Bugün bayramla, insanların bir otel ya da deniz kenarına gitmesi olarak
algılanıyor. Eski bayramların bizdeki kıymeti ise akrabalar olarak bir araya
gelmekti. Şu an özlemini duyduğumuz şey o kalabalık ortamlar, bir araya gelinen
sofralar.
Bayrama dair zihninizde yer eden bir
eseri bizimle paylaşır mısınız? (Şiir, beste, kitap, mimari yapı...)
Neşe Karaböcek’ten “Duydum ki
Unutmuşsun Gözlerimin Rengini” şarkısı, bayrama dair zihnimdeki en net eserdir.
Bayramları neyle bütünleştirirsiniz?
Aileyle, muhabbetle, kalabalıkla ve
güneşli günlerle bütünleştiririm.
Bayram sevinci sizce kimlerle
paylaşılmalıdır?
Aileyle paylaşılan bayramlar en
değerli bayramlardır. Eşimle, çocuğumla beraberim şu anda. Ama öncesinde
annemizdir, abilerimizdir. Geriye kimler kaldıysa onlarla bir araya gelmektir. “Gerçekten
keyifli bir bayramdı” diyebileceğim bayramlardır.
Bayram şekeri tadında özel bir
hatıranız var mı?
En özel hatıram babamdır. Babamın
sofrada olması ve bizim onun sofrasına dâhil oluşumuzdur. Babamızın sofra
duasıdır. O zamanları hatırlamak, bayram şekeri tadında bir tatlılık veriyor.
Son olarak bayram mesajı mahiyetinde
okuyucumuza ne söylemek istersiniz?
Benim nezdimde, bayramlar çok özel
günlerdir. Tatil günleri değildir. Bir Müslümanın nezdinde de böyle olmalıdır.
Ailemizle bir arada olabileceğimiz değerli zamanlar olarak görmeliyiz
bayramları. En azında uzaktaki akrabalarla, en yakınlarımızla bir araya gelme
fırsatı olarak değerlendirilmeli. Bayramlarda mutlaka aile ile birlikte
olunmalı.