Celal Al için bayram nedir, kurban ona neyi çağrıştırır?

Bayram hayatımın en mutlu anlarından bir tanesi. Çocukluğumdan beri manevi bir auranın içerisine dâhil edilme hissiyatı. Bayramı Allah’ın, bizlere olan teveccühünün zirve yaptığı zamanlardan bir tanesi olarak görüyorum. Kurban, Allah’a teslimiyeti ve adanmışlığı çağrıştırıyor. Hz. İsmail’in ve Hz. İbrahim’in tevekkülünün vücut bulmuş hâlini. Kurban, Allah’ın, Ümmet-i Muhammed’in bir ve beraberliğini tesisi adına vermiş olduğu yeni bir ikram, yeni bir teveccühtür.

Bayram sofranızda kimi ağırlamak isterdiniz?

Aile büyüklerim, komşularım, kurban kesemeyen kardeşlerim ve depremzede kardeşlerim. Onların gönüllerine dostça dokunmak ve soframı onlarla paylaşmak isterdim. İnşallah Rabbim nasip ederse bu bayramda da deprem bölgesindeki insanlarımızla beraber olacağım.

Bayramı bir çiçekle özdeşleştirseydiniz, rengiyle kokusuyla hangi çiçek olurdu?

Lale. Lale Allah’ı temsil ediyor. Ayrıca lalenin kokusu kurbandaki gibi, insanların birbirine olan paylaşma ve güzellik duygularını, onun ferahlığını temsil ediyor.

Vazgeçemediğiniz bayram alışkanlığınız?

Akraba-i taallukat, komşular, yaşlılar ve engelliler ile ziyaretleşmek ve kurbanlarımızı paylaşmak.

Sizi duygulandıran bayram hediyesi?

Özellikle çocukluk dönemimde merhum dedem ve ninemin elini öpmek, onların yanına varmak beni çok duygulandırırdı. Ailece hep beraber bir arada yemek yiyip, hep beraber bütün akrabalarla kalabalık bir şekilde olmak, çocukluğumuzda kıyafetler alıp, heyecanlanıp öncesinden bekleyişimiz beni duygulandıran şeylerdi ve aslında bunlar bize Rabbimizin bir hediyesiydi.

Celal Al’ın İsmail’i kim/ne?

Hz. İsmail’deki teslimiyet nasıl bir mümin olmamız gerektiğinin en büyük tezahürüdür. Allah’a teslim ve tevekkül konusunda, Allah için en sevdiğinden vazgeçme hususunda önümüzde birçok örnek var. Ben bu teslimiyeti şehadet kavramıyla eş görüyorum. Allah bizlere de teslimiyeti ve şehadeti nasip etsin.

İlk bayram namazına kimin elini tutup gittiniz? Neydi o ilk hisleriniz?

Merhum dedem, babam, dayım, rahmetli amcamla hep beraber giderdik bayram namazına. Büyüklerimleydi ve çok özeldi. Her sene böyle devam etti, hâlâ da öyledir. Bayram sabahı namazdan sonra büyüklerimiz ve kardeşlerimle beraber rahmetli büyüklerimizin mezarlarına gider sonra da aile ziyaretleri yaparız.

Tarihî bir karakteri oynamanın hayatınıza etkisi?

Yaşamış ve iyi örnek olmuş, insani ve ahlaki değerlere sahip bir lideri, büyük bir gaziyi oynamak bir o kadar büyük bir sorumluluk. Ama elhamdülillah onun manevi bereketi, manevi bir ikramı da oluyor. Rabbimin de izniyle o manevi iklimi kendi iç dünyamda hissetmeye çalıştığımı söyleyebilirim. İnşallah onlar gibi bayrağına, vatanına, devletine, dinine, insanlık âlemine layık, kutlu insanlardan olabiliriz.

Bir TDV gönüllüsü olma duygusu, nasıl izah edersiniz bunu?

Türkiye Diyanet Vakfı (TDV) gönüllüsü olmak çok özel bir duygu. Göğsünüzde al bayrağımızı taşıyorsunuz. T.C. ibaresi var ve devletin bu noktadaki yetkili merci olan Diyanet kurumu var. Elhamdülillah çok güzel hissiyatlar oldu. Farklı coğrafyalarda birçok ülkeye gittik. Gittiğiniz her yerde heyecanla, coşkuyla karşılanıyorsunuz, gönüllerini alıyorsunuz, Türkler geldi diyerek karşılıyorlar. Düşünsenize, bayrağı öpüyorlar. Devletin Diyanet kurumu deyince de ayrı bir ilgi ayrı bir muhabbet oluşuyor, güven oluşuyor. Kurban ve ramazan programlarına muazzam bir itibar ve güven var Türkiye Diyanet Vakfına.

Son olarak sizden bir bayram mesajı alabilir miyiz?

Bayramlaşma duyguları aslında bitmedi, sadece boyut aşıyor. Teknolojinin getirmiş olduğu kolaylıktan ötürü ev ziyaretlerinin yerini mesajlaşmak, hazır mesajlar ya da telefonla aramak aldı. Uzaktakilerle telefonla görüşelim tabii ki ama mümkün olduğunca büyükleri ziyaret edelim. Hastalarla, huzurevlerindeki yaşlılarla ve deprem bölgesindeki kardeşlerimizle, annelerimizle, ağabeylerimizle, evlatlarını yitirenlerle hemhâl olalım. Bu bayram özellikle bu konuda duyarlı olmaya çalışalım.

Bayram sevinci paylaşmayla güzel olur, kurbanlarımızı paylaşalım. Kardeşlerimizle beraber kurbanlarımızı paylaşıp manevi olarak gönüllerine yaklaşalım, gönüllerine girelim. Kurban Bayramı’ndan sonra manevi olarak tövbe istiğfar edip hayatımızda güzel, yeni bir başlangıç yapmaya çalışalım. Bayram, yeniden var olma bayramımız olsun. Bu bayram, o bayram olsun.